telefon yalnızlığında uykusuz, uykular...

gecenin bir yarısı uyanıp, taze bir rüyadan
bir çocuk masumluğuyla, anne diye bağırmaya
benzer telefona sarılmak,
bekleyişin beyaz renkli umutları,
gerçekliğin gri renkli sertliğine bırakır kendini
ansızın,
içinde silmeya çalıştığın yanlış bir varoluşun,
izleri,
tekrar uyuyamama korkusuna karışır...
sabah olur
biter telefon yalnızlığında uykusuz, uykular,
ama soyutlamak mümkün olmaz kendini;
uykuyu alıp, alamadığın paradoksundan...

1 Yorum:

Adsız dedi ki...

"uykuyu heba etmenin anlamı yok" dememin bir anlamı olmuyor genelde.. ama yine de vazgeçmeyip aynı şeyi söylüyorum "uykuyu heba etmenin bir anlamı yok!"..
belki de gündüz gelen telefon, seni gece gelenden daha mutlu edecek!...