hüzünlerimdi en çok dokunulmasını istediğim yerim…

doğduk ağladık, yürüdük güldük, büyüdük üzüldük, genç olduk umursamadık dünyayı güldük, bugün oldu hüzünlendik, yarın oldu hüzünlendik...
hüzünlerdi yağmuru getiren, hüznüm bulut oldu, çok sevdiğim bir şarkıda böyle atıf yapılmıştı hüzünlere, hüzünlenmeye, gözyaşlarına. gözyaşı kelimesi geçmiyor halbuki şarkının sözlerinde, ama şarkı buram buram toprak kokuyor; kokusunu alabilene. toprak kokusu nerden çıktı diyebilirsiniz belki, dedim ya; alabilene.
hüzünlerdir insanı insan yapan bana göre. çünkü hüzünlendiğinde anlarsın bir insanı, görebilirsin içini, açmıştır paylaşmak için kalbini. yapmacıklığa yer, gözyaşı saklamaya mecal yoktur o anda. toprak kokar geçtiği her yer hüzünlü insanın. nerden geldiğini anlayamazsınız, köşeyi dönünce karşınıza çıkar, diğer köşede kaybolup gider hüzünler. hüzün insanın kendi ruhuna yapması gereken bir yolculuktur. çoğu zaman yalnızdır bu yolculukta ama yalnız olmayı istemez, anlatmadan anlaşılmayı bekler, çünkü bizzat kendi ruhunadır yolculuğu. söylenen sözler vardır zaman zaman, “hiç iyi bir şey yok mu kardeşim bu dünyada, iyi şeyleri de görelim artık”, “arabesk takılma”, “her şeyi kötü görmek yerine, hayata biraz gülümseyerek bakabiliriz değil mi?”, hüzünler bunların hiçbirisi değildir. her şeyinde farkında olmaktır hüzünlenmek. her şeyin farkında olup, farkında olunmamaktır. gülen insan kalabalıktır her zaman, hüzün taşıyan yalnız kalır. sessizce çığlık atar, yankısını duyunca yağmurlar gelir, hüzünler getirir yağmuru.

mona lisa tablosuna benzer hüzünlü insan, gölge oyunuyla yapılmış, gülümseme ve somurtma vardır tabloda. çoğu zaman gülen kısmını görür önünden geçen insanlar. gölge düşen kısmı göremeyince anlamazlar gerçeği, sadece önünden geçen olurlar, hiçbir zaman giremezler resmin içine.
adam gibi hüzünlerdir adamı adam yapan;
bu yüzden hüzünlerimdir en çok dokunulmasını istediğim yerim, önümden geçen; gülen kısma bakanlar tenimde ya da dilimin ucunda ararlar hüzünlerimi, hiç kimse girmez içeri, işte o zaman farkları kalmaz tabloya sadece bakanlardan... oysa önemli olan her zaman; görmektir, görebilmektir.

0 Yorum: