![](//photos1.blogger.com/blogger/2887/2570/200/200339483-001.jpg)
küçük sevinçler, küçük armağanlar, bir kibrit çöpü, bir selam belki bir söz...nasıl da mutlu eder kıymet bileni... hatırlarımda çocukluğumda 3 yaş küçük kuzenimden birşey getirdiğinde babaannem bana, nasıl sevinirdim, nasıl mutluolurdum. hiçbir önemi yoktu getirilenin, bir işe yaramasının da. bilirdim o da çok sevinirdi benim gönderdiklerime. babaannemin gelişini iple çekerdim, acaba birşey getirecek mi bana diye. aynı şekilde alınan bir oyuncak bir ayakkabı yeni bir giysi gülümsetirdi, bambaşka dünyaların kapılarını açardı. yatağımın başucunda dururdu yeni ayakkabılarım, her sabah kalkınca bir güzel giyerdim ayağıma, sonra çıkartıp en güvenli köşeye koyardım onları. hala çocukluğumdan kalma oyuncaklarım vardır, küçük kardeşimin elinde görürüm bazen, eski günlere gider sevinirim çocukça... büyüdükten sonra da birşey değişmedi galiba, hala kıymet bilirim, ve çok mutlu eder bir kibrit çöpü bile beni...
ne elimiz yorulur, ne cebimiz yorulur
ne de işlerimiz aksar...
mutlu ederiz yanımıza kar bile kalır yaptığımız :) yine biz kazançlı çıkarız...
bu yüzden saklanmayalım hiçbir şeyin arkasına, yapalım sevdiğimizin istediğini,
alalım kalbimizden kopan küçücük, minnacik hediyeleri...